
Tutulmaların akabinde gelen bu Yeni Ay, Güneş’le Akrep burcunda ve Anuradha takımyıldızında buluşuyor. Bu yeni ayda gökyüzünün kral ve kraliçesine Merkür ve Venüs de eşlik ediyor. Merkür akılcı düşünmeyi, rasyonel zihni, muhakeme yeteneğini ve ayrım yapabilmeyi sembolize eder. Venüs de duyguları, arzuları, dünyevi zevkleri. Özellikle Ay’ın yeni ay zamanlarında olduğu gibi karanlık bir evresinde doğmuş olanlar için birazdan bahsedeceğim temalara arzular ve gerçekler arasında sıkışmışlık hissi eşlik ediyor olabilir. Herkesin bireysel haritasındaki paternlere göre çalışacak da olsa aşırılığa doğru çekildiğiniz alanlarda kendinizi kontrol edebilmek yeni bir aya girerken güzel bir otokontrol egzersizi olurdu 🙂
Yeni Ay’a tam karşıdan seyirci olarak katılan ve retroda olması sebebiyle gökyüzünde kızıl kızıl parlayan (evet gece gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz oldukça parlak iki yıldızdan kırmızımsı olanı) Mars’ın işleri pek kolaylaştırdığını söyleyemeyeceğim. Üstelik en parlak zamanlarında olan ateşli Mars’ın, hele bir de dünyevi konularda aksiyon aldırabilecek bir pozisyondayken, bir toprak burcu olan, ağırkanlı, hareket etmeyi, değişikliği sevmeyen Boğa burcunda sıkışmış kalmış olması, gerçekten de kapana kısılmış, sürekli rahatsız edilen bir boğanın öfkesi ve saldırganlığı gibi. Bu yüzden istedikleriniz sizin istediğiniz hızda ilerlemiyorsa, ne yapsanız olmuyorsa kızgın bir boğa gibi kontrolsüz oraya buraya koşturmak yerine sizi topraklayacak, enerjinizi dengeleyecek bir şeylerle meşgul olun. Sanata yatkınlığınız varsa böyle bir dönemde derinlikli işler çıkarabilirsiniz.
Bu Yeni Ay vakti uzun süredir retroda olan Jüpiter’in ileri harekete geçecek olması da sistemimizi resetlemek için güzel bir fırsat olabilir çünkü yıldızların gurusu Jüpiter de tüm parlaklığı ile bu tabloya seyirci olarak katılıyor. Hem kendi içimizde hem çevremizde olan bitene karşı duyarlı olup istisnasız her birimizin içinde var olan bilgelik kaynağı ile bağ kurabilirsek hakikat ile hakikat olmayanı kolaylıkla ayırt edebileceğimiz bir 2023 geçirebiliriz.

Zira bir yandan da Ay sadakat/teslimiyet/adanmışlık/içten bağlılık anlamına gelen Anuradha adlı takım yıldızdan geçerken yeni ayın temasını da bizlere fısıldamış oluyor. Anuradha derin bir bağlılığı sembolize eder. Sembollerinden bir tanesi bataklıklarda yetişen lotus çiçeğidir. Her takımyıldızın olduğu gibi Anuradha’nın da bir yönetici tanrısı var: Mitra. Mitra, mi- bir araya getirmek ve -tra alet, enstrüman anlamlarından oluşan bir kelime. Bu sebeple Mitra insanları bir araya getiren Tanrı olarak tanınır ve burada anlatılmak istenen sevgi bağı ile birbirine bağlı insanlar yani dostlardır. Bu yeni ayda yüzeysel arkadaşlıklara değil, kendimizi güvende hissettiğimiz, gönül bağı ile bağlı olduğumuz, kendimizi olduğumuz gibi ifade edebildiğimiz dostuklara güçlü bir vurgu var.

Ben bu yeni ayda vurgulanan temanın diğer insanlarla kurduğumuz bağ ile birlikte kendimize dost muyuz düşman mıyız olduğunu sorusunu da doğuracağını düşünüyorum. Alışkanlıklarımız, davranışlarımız, düşüncelerimiz, duygularımız, birlikte olduğumuz insanlar bunun cevabını bulabileceğimiz yerler. Ve baktığım onca doğum haritasından sonra bazı insanlar için kendine dost olmanın, kendini sevmenin ne kadar zor olduğunu da biliyorum. Ancak Mitra diyor ki, “Beni ihtirasla, düşkünlükle, bencilce yaşadığın yerlerde/ilişkilerde/alışkanlıklarda bulamazsın. Beni ancak dışsal bir unsura ihtiyaç duymadan sana huzur veren, kendinle/diğerleriyle bağını güçlendiren, kendine/diğerlerine daha çok sevgi ve şefkat duymanı sağlayacak yerlerde/ilişkilerde/alışkanlıklarda bulabilirsin. Çünkü ancak sevginin olduğu yerde ilham vardır. Ancak sevdiğin ve sevildiğin yerde huzur ve güven bulabilirsin. En zor zamanlarda, yaşam enerjinin tükendiği durumlarda bile bir tek sevgi ve şefkat ile beslenebilirsin, sevgi ile zafere ulaşabilirsin.”
Ay’ın zehirli bir canlı olan Akrep burcunda bu takımyıldızda yeni ayın ritmini veriyor olması, bizi zehirleyen ilişkilerden, alışkanlardan, yerlerden ayrılmak için tutulmaları destekleyecek şekilde bir mesaj olarak yorumlanabilir. Ancak yine tutulmaların frekansından hatırlayacak olursak bu ne benim yazdığım ne sizin okuduğunuz kadar kolay olacaktır. Ay’ın Güneş’le buluştuğu ve yukarıda saydığım diğer graha’ların da dahil olduğu bu resim burçlar kuşağının zorlu bir alanında gerçekleşiyor. Özellikle haritalarında zorlu yerleşimler olanlar skandallar, davalar, kazalar, ciddi hastalıklar, büyük kayıplar, ölümler aracılığı ile sarsılabilirler. Bir yandan da bu alanlardaki güçlü yerleşimler bu konularda kişiye destek olacak nitelikler taşıyabilir. Venüs ve Mars’ın birbirlerinin burçlarına yerleşerek oluşturdukları bir patern koruyucu bir etki taşıyor olsa da zihnin dengesini bozacak bir yanı da var. Özellikle yanlış kararlar almak, özgüvensizlik, değersizlik hissi, diğer insanları kötülemek, küçük düşmemize sebep olacak arzuların peşinden gitmek, düşmanlarla uğraşmak, kötü konuşmak, girişimlerimizde engellerle karşılaşmak gibi durumlara karşı uyanık olmak da fayda var.

Anuradha içinde hediyeler, lütuflar, yetenekler anlamına gelen radha kelimesini taşıyor. Anu- ön eki de gelecek, sıradaki, takip eden anlamlarına geliyor. Yukarıdaki tüm paternlerin sembolik etkileri gizlediğimiz yeteneklerimizin, bize gelmeyi bekleyen hediyelerin ve lütufların görünür olmaya başlayacağı şeklinde de yorumlanabilir. Özellikle doğum haritasında bu kombinasyonların yaratıcılığı ve üretkenliği incelediğimiz alana yerleştiği kişiler için kaçırılmaması gereken fırsatlar görünür olabilir.
Yeni Ay vakitleri yenilenmek ve geçmiş ayın hesabını tutup yeni aya hazırlık yapmak, niyetlerimizi yazmak, mümkünse sessiz ve yalnız vakit geçirmek için güzel zamanlar. Ya da yukarıda bahsettiğim gibi bu Yeni Ay hakiki bir sevgi bağı ile bağlı olduğumuz insanlarla vakit geçirmenin ruhumuza iyi geleceği bir zaman. Hepimize şifa olsun.
Sevgimle
Berrin