MAKARA SANKRANTI

Makara at the Konarak Temple, Wikipedia

Makara Oğlak burcunun Sanskritçe adı. Sankranti de Güneş’in bir burçtan diğer burca geçişi demek. Güneş ortalama 30 günde bir burç değiştiriyor. Peki neden Güneş’in Oğlak burcuna geçişi Hindu geleneğinde önemli bir yere sahip? 

Güneş’in Oğlak takımyıldızına girmesiyle birlikte bir önceki blog yazımda anlattığım Uttarayana denilen yeni başlangıçlar, önemli seremoni ve ritüeller için en uğurlu zamanların başladığına inanılıyor. Artık gecelerin kısaldığı, günlerin uzamaya başladığı bu dönem ne ektiysek onu biçmeye başladığımız hasat zamanlarının başladığını gösteriyor. Ve yine bir önceki blog yazımda anlattığım gibi bu hasat daha çok iç dünyamızda. Ne mevsim ne de astrolojik hava durumu şu an dış dünyada agresif bir aksiyon almak veya hızlı bir şekilde sonuç beklemek için uygun (bireysel doğum haritanız tersini söylemiyorsa). Enerji, zaman, para gibi kaynaklarla yatırım yaptığınız; disiplin ve adanmışlıkla çalışıp içinde hamurunu yoğurduğunuz, şekil verdiğiniz o şey ne ise pişmeye hazır hale gelmiş olabilir. Sadece fırının biraz daha ısınması için sabretmek gerek. 

Oğlak takımyıldızı sembolik olarak disiplin, çalışkanlık, adanmışlık, azim ve sabır temalarını hatırlatır. Biz Oğlak desek de aslında Makara takımyıldızı timsah ile sembolize edilir. Timsah hem karada hem suda yaşayabilen, böylece toprak ve su elementleri üzerinde hakimiyeti olan; dayanıklı, güçlü, karanlıkta avlanan, hedefine kilitlenince yavaş, sabırlı ama stratejik ilerleyen bir hayvan olarak Oğlak sembolizmi hakkında çok şey anlatıyor. Ve Oğlak burcunun yönetici graha’sı (kontrolü altında tutan enerji formu) olarak Shani (Satürn), kendisi de ağır hareket eden ve göz önünde olmayan (Uranüs ve Neptün’ü saymazsak Güneş’ten en uzak gezegen) bir graha olarak, özellikle 7,5-8 yıldır Sade Sati denilen bir Satürn döngüsünde olan (Ay burcu Yay olanlar) kişiler için, bu süre zarfında bu temalarla çalışmış alanlarda hasat vaktinin geldiğini gösteriyor. 

Güneş bugün Oğlak burcuna, Satürn de 17 Ocak’ta Kova burcuna girecek. Satürn’ün Oğlak’ta geçirdiği yaklaşık üç sene boyunca hangi konularda ne deneyimlediyseniz onun sebebi de neticesi de daha görünür olacaktır. Satürn karanlık bir graha ve etkisi altına aldığı alanlarda zorlu deneyimler aracılığı ile (zorlu demek kötü demek değildir!) karanlıkta yol alma kabiliyeti kazandırır. Kendinizi karanlık bir tünelde hayal edin. Biri sizi kurtarmaya gelene kadar orada sadece oturup bekleyebilirsiniz. Ya da gözleriniz karanlığa alışınca tünelin sizi götürdüğü yere doğru yola da çıkabilirsiniz. Ve gerçek anlamda karanlıkta hareket etmek zorunda kaldıysanız bilirsiniz ki duyular hassaslaşır. Görmeseniz de etrafınızda olan biteni hissetmeye başlarsınız. Ve siz yola devam ettikçe gelişen bu kabiliyet ile tünelin sonuna vardıysanız bir süredir görmediğiniz gün ışığı geçici bir körlük yapabilir. Evrenin ritmi işte tam da böyle bir enerjiyle çalışırken acele etmeyin. 

Özellikle bugün geride bıraktığımız bu 2,5-3 senenin revizyonunu yapmak; Satürn’ün Kova’da geçireceği 2,5-3 sene içerisinde kovamızı/kabımızı neyle doldurmak istediğimizle ilgili düşünüp taşınmak, niyetler koymak için güzel bir gün. Bugün meditatif bir çalışma için zaman ayırın. Zihninizle dingin bir halde iken gerçekçi, uygulanabilir, yarım bırakmayacağınız, disiplin ve özveri gerektirecek, zor olacak olsa bile ihtiyacınız olduğuna inandığınız bir şey seçerek, ona başlama/bırakma kararı almak için çok güzel bir gün. 3, 7, 11, 21, 40+ veya yaşınıza 1 ekleyerek çıkacak sayı kadar gün veya bu sayılarda Cumartesi kadar sözünüzü tutmak o şeyin alışkanlığa dönüşmesi için büyük bir güç verecektir. 

Ben sözü bir Shani hikayesine bırakıp çekiliyorum:

“Günün birinde bir kral, tebaasından olan tüm zanaatkarların eserlerini sergileyip satabilecekleri bir fuar kurulmasını buyurur. Ve tüm tüccarlar bu fuara davetlidir. Aklı belli ki biraz kıt olan bir demirci bu fuara demirden yaptığı bir Satürn heykeli ile katılır. Halbuki herkes bilir ki Satürn enerjisi ağır bir graha olduğu için ve özellikle demirden bir Satürn ikonu bulunduğu yere bu ağır enerjileri taşıyacağı için kimse yakınlarında böyle bir heykelin olmasını istemez. Ve kral satılmayan her şeyi kendisinin alacağını duyurduğu ve tabii ki bu heykeli gören herkes hızla oradan uzaklaştığı için, fuarın sonunda aklı kıt demirci bu heykeli krala sunar ve zavallı kralın da sözünde durmaktan başka çaresi yoktur. 

O gece kral rüyasında kendi bedeninden ışıklar içinde parıldayan bir tanrıçanın çıkıp uzaklaşmaya başladığını görür. Panikle, “Sen kimsin, neler oluyor?” diye sorar. Tanrıça döner ve, “Ben Lakshmi’yim; bolluk ve refah tanrıçası. Satürn’ün olduğu bir yerde kalamam. Bu yüzden gidiyorum.” der ve kral saygıyla kendisini uğurladıktan sonra gözden kaybolur. Biraz sonra, bu sefer bir tanrının bedeninden ayrıldığını görür. Bu da şan ve şöhret tanrısıdır ve o da Lakshmi’nin, yani bolluk ve bereketin olmadığı yerde kalamayacağını söyler. Kral onu da saygıyla uğurlar. Ve erdemlerin, sabrın, şefkatin, hoşgörünün ve daha birçok iyi niteliğin tanrı ve tanrıçaları bir bir kralı terk etmeye devam ederler. Kral çaresiz her birinin gitmesine izin verir. Her ne kadar tüm bunların sebebi Satürn heykeli de olsa sözünden dönemeyeceğini ve kaderine razı olması gerektiğini bilir. Ancak bir anda başka bir tanesinin daha sessizce ayrıldığını görünce içinden bir şeyler zorla koparılıyormuş gibi hisseder. “Sen kimsin?” diye sorar ve uzaklaşmakta olan tanrının dürüstlük tanrısı olduğun duyunca ayağına yapışır: “Ben bunca sene seni hiç bırakmadım ve sen de şimdi beni bırakamazsın!” der. 

Kendilerine konaklayacak başka bir insan bulmak için hazırlanan ve dışarıda dürüstlüğü bekleyen tanrı ve tanrıçalar meraklanmaya başlarlar. İçlerinden erdemlerin tanrısı, “Benim geri dönmem lazım. Ben dürüstlük olmadan varolamam.” diyerek kralın odasına geri döner. Bunun üzerine varlıkları için bir diğerinin varlığının şart olduğunu bilen tanrı ve tanrıçalar çıktıkları gibi bir bir krala geri dönmeye başlarlar. En son Lakshmi girer ve krala, “Dürüstlüğün ve sözünde durman sayesinde hepimizi geri kazandın. Senin gibi doğruluğun peşinden ayrılmayan bir insan asla bedbaht olmayacaktır.” der ve kralın kalbindeki tahtına tekrar yerleşir.” 

Greatness of Saturn kitabından kendi çevirimdir. 

Sevgimle

Berrin

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s