Shani (Satürn) & Kumbha (Kova)& Amavasya (Yeni Ay)

Yine mi Satürn diyecekler var biliyorum ama evet yine Shani 🙂 Her şey onunla dahi iyi anlatılıyor. Üstelik bu yeni ay onun günü olan Cumartesi’ye denk geliyor.

Satürn, Yunan mitolojisinde Tanrı Kronos’tur. Zamanın tanrısı. Her şeyin döngüselliğini ve bu döngüselliğin içinde doğumun ve ölümün giriftliğini, yıkımla ve her şeyi yok etmesiyle anlatır.  Shani’nin 3 sene önce girdiği Oğlak burcundan çıkıp Kova takımyıldızının içine yerleşmeye başlamış olması ve orada geçireceği yaklaşık 2,5 senelik zaman ve bunun hem takvim yeni yılının, hem Güneş’in Oğlak takımyıldızına girmesiyle başlayan yılın en uğurlu zamanlarının hem de Çin yeni yılının başladığı zamanlara denk gelmesi bize büyük değişimlerin kapıda olduğunu anlatıyor.

Kova takımyıldızı omzunun üzerinde duran kovayı boşaltan bir insan figürüyle resmedilir. Bilimsel araştırmaların yapıldığı, yeni aygıtların, önemli belgelerin üretildiği veya saklandığı sıradışı ve emsalsiz yerleri sembolize eder. Çoğunlukla iletişim teknolojilerini, yenilikçi ilerlemeleri, genel olarak teknolojiyi, insanlığın bilgi birikimi ile desteklenen maddesel dünyadaki evrimini Kova burcu üzerinden inceleyebiliriz. Ve bir Satürn burcu olarak insanlık tarihinde büyük bir karmanın görünür olacağını işaret eden bu transitin etkilerini merakla bekliyorum. En son 90‘lı yılların başında, ondan önce de 60‘larda Kova burcunda konaklayan Satürn teknolojik olarak büyük değişikliklerin yaşandığı o zamanları hatırlatıyor. Bakalım şimdi kovasındakileri kim döküyor olacak?

İçine doğduğumuz zamanlar ailemiz, ülkemiz gibi karmamızın bir parçası. Bu yüzden ben artık eskisi kadar ahlanıp vahlanmıyorum. Değişime direnmek ancak işleri daha da zorlaştırıyor. Özellikle maddesel dünyada bizim kontrolümüzde olmayan öyle çok şey var ki! Hangisine yetişebiliyoruz. Eylemsizlikten, her şeye boyun eğmekten bahsetmiyorum, yanlış anlaşılmasın. Duyarlılık, haklarımızı korumak, haklarını koruyamayanlar için mücadele etmek, bir topluluğun parçası olduğumuzun bilincinde o toplulukla sağlıklı bağlar kurmak evrensel bir yasa gibi benim için. Sokaklara dökülemesek de bunun bilincinde kurduğumuz bir hayat bile içinden geçeceğimiz zamanlarda üstümüze düşeni yapmamız için yeterli olacaktır. 

Yeniliklere direnmemek özellikle işimizi nasıl yaptığımız konusunda sorunlar yaşamamak için bu dönemde oldukça önemli. Eğer mümkünse yaratıcı yeniliklere yavaş yavaş uyum sağlayacak şekilde iş yapma alışkanlıklarımızı değiştirmekte fayda var. Örnek vereyim; ben görünür olmayı da sosyal medyayı aktif kullanmayı da pek sevmem. Zor gelir, zaman zaman çekinirim. Ancak Kova burcuna girmiş Satürn benim haritamda kariyer alanımı görünümde tuttuğu için birtakım değişikliklere rıza göstermeye, sadece beni zorlayacağı için kabul etmeyeceğim işleri kabul etmeye, işimde istediğim ilerlemeyi gösterememe ihtimaline okeyim. Shani neyi sağlamlaştırmak istiyorsa önce yıkar sonra yeniden yaratmak için çaba ister, disiplin ister, sabır ister ve sabırla da bekler.  Sağlıksa hastalıklarla, paraysa parasızlıkla, sevgiyse yalnızlıkla, spiritüel derinlikse dikkat dağıtan unsurların bir anda yok olması veya izole olmakla ve aklınıza ne geliyorsa onun tersiyle ya da iyice o şeye odaklanmanızı sağlayacak bir sebeple bulur sizi. Ve bu yeni düzene alışana kadar inançlarımız, bize hizmet eden alışkanlıklarımız, bakış açımız kökleri sağlamsa değişim rüzgarlarına uyum sağlar ve yok olmaz.

Bir yandan da teknoloji ve iletişim bakanı, kozmosun genç prensi Merkür retrodan henüz çıktı. Ve bir graha’nın retroda oluşundan korkacağımıza düze çıkana kadar geçireceği sancılı süreden korkmak lazım. Tam da bu günlerde bizim gözümüze yine ileri hareketinde görünmek üzere hazırlanırken iletişim deyince aklınıza gelen her şeyin güvenliğine ve sağlığına dikkat etmekte fayda var. Sinir sistemimiz, sözcüklerimiz, sosyal medya hesaplarımız ve paylaşımlarımız da buna dahil. 

Nihayet geliyorum yarınki yeni aya. Bu yeni ay, Ay Uttarashada adlı takımyıldızdan geçerken 22 Ocak Pazar gece yarısı saatlerinde tamamlanacak. Ay bu takımyıldızdan geçerken doğanlar (eğer enerjisini bozacak başka paternler yoksa) saygılı, erdemli, minnet duygusu olan, dost canlısı, alma-verme dengesi olan ve bu nitelikleri sayesinde sevilen insanlar olurlar. Bu bilgiler bile bu yeni ayın nasıl bir enerjiyle başladığını anlamak için yeterli. 

Bu takımyıldızın sembolü fildişi, yönetici tanrısı on formu olan Vishvadeva’dır. Vishavadeva, doğruluğun tanrısı Dharma ve evrenselliğin tanrıçası Vishva’nın oğludur. İyilik, Doğruluk, İrade, Beceriklilik, Zaman, (Yapıcı) Arzular, Metanet, Atalara Saygı, Canlılık/Parlaklık ve Zirveye Ulaşmak Vishvadeva’nın on formudur. Bu niteliklere sahip kişilerin tavsiyelerine kulak asmamız faydamıza olacaktır. Hocalarımızdan, rehberlerimizden, tavsiyesine güvenebileceğimiz kişilerden duyacaklarımız bu dönem önemli. Kulak kesiliniz! Kendimizde bu nitelikleri geliştirmek üzerine göstereceğimiz kararlılık, yeni başlangıçlar ve bunların kalıcı olması için güzel zamanlar. Özellikle svadharması (bireysel hayat yolu) yeni girişimler konusunda fırsatlarla dolu olan kişiler bu dönemin ekmeğini bol bol yiyeceklerdir. Eğer işlere palan pandıras girme alışkanlığınız varsa pek sonuç almayı beklemeyin. Hele zaten ele aldığınız işler genel olarak elinizde kalıyorsa artık ya teknikleri ya da yönü değiştirmenin tam zamanı. 

Son olarak, bir filin dişi oldukça keskindir ve girdiği yeri delip geçebilir. Bu mitolojide fil başlı tanrı Ganesha aracılığıyla keskin bir zekayı ve güçlü kavrama becerilerini anlatır. Bu sayede üstün bir içgörü edinmemize yardımcı olabilir. Kimimizin bunlar için Herkül çabası sergilemesi gerekiyor biliyorum. Kimimize yukarıda saydığım her şey kolaylıkla geliyor. Bu konuda da sözü yine bir mitolojik hikayeye bırakıp çekiliyorum:

“Bilge Vyasa antik Hindistan’da geçen ve epik bir hikaye olan Mahabharat’ı yazmaya karar verir ve Ganesha’dan katibi olmasını ister. Ganesha bu teklifi bir şartla kabul eder: Vyasa bu hikayeyi hiç durmadan anlatacaktır. Vyasa da Ganesha’ya anlamadığı hiçbir bölümü yazmayacağına dair söz verdirir. İki taraf da şartları kabul edince maraton başlar. Vyasa kendisi yorulunca karışık satırları birbiri ardına sıralamaya başlar ki Ganesha anlamadığı için yazamasın. Böyle böyle günler geçer. Bir gün Ganesha’nın kalemi kırılır. Vyasa’ya hiç durmaması için söz verdirmişken şimdi kendisinin kalemi kırıldığı için duramayacağını bilir ve hemen oracıkta dişlerinden birini kırar ve onu kalem gibi kullanarak yazmaya devam eder ve böylece hikaye tamamlanır.” Fil başlı tanrı Ganesha böylece tek dişli ama şartlar uygunsuz da olsa verdiği sözden dönmeyen ve keskin bir dikkatle hedefine odaklanan bir tanrı olarak daha da yücelir. İşte bu yüzden zihnimizdeki engelleri kaldırması ve öğrendiğimizi daha iyi öğrenebilmek, yaptığımız işlerden maksimum faydayı görebilmek için çalışmaya onun adını anarak başlarız. 

Sevgimle

Berrin

Not: Yarın mümkünse bol bol sessiz zaman geçirin. En azından günün bir kısmında kendinize bir sessizlik inzivası hediye edin. Duymanız gerekenler o sessizlikte fısıldanır belki kulağınıza.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s